bulgaristan, bulgraların bağımsızlığı, bulgar savaşı

Bulgaristan Bağımsızlığı

Yunanistan Bağımsızlık Hareketi Bulgaristan başta olmak üzere birçok balkan ulusunu etkilemiştir Yunanistan bağımsız olurken dini çok iyi kullanıyordu. Bulgaristan’da aynı yolu izlemiştir.

Yunanistan bağımsızlık düşüncesi deniz ticaretinden ve Yunan aydınlarının düşüncesi ile yayıldı desek ilk olarak Avrupa’dan gelen bir düşüncedir Yunanistan ticaret sayesinde karanlık çağ olmak üzere birçok çağda kültürel etkileşim yapmıştır dünyanın en popüler mitolojilerine sahipler modern dünyada ama o mitolojinin temeli mısır ve Mezopotamya mitolojisidir yunanılar her devirde ticaret sayesinde düşünce ithal etmiştir kendi coğrafyasına.

Yunan bağımsızlığını örnek alan Bulgaristan düşünce ithal etmek olarak yunanılar kadar homojen bir millet olmadığı için hareketinin ilk yıllarında laik insanların önderliğinde bu hareket gidecek yoksa dindarların önderliğinde mi gidecek diye tartışma konusu olmuştur.

Bulgarlar ilk olarak kilise kurmak istemiştir

Aydınlar ise Yunan dilinden kopmaya ve Yunan öğelerinden uzaklaşmak istemiştir ilk işleri halkın az eğitimli kitlesine kilise eşliğinde Bulgar tarihi ve Bulgar dilini konuşturmaya öğretmeye çalışmışlardır.

Bulgar milliyetçiliğin temeli şu eserle atılmıştır Aziz Paisli Hilenmdarski’nin Slav Bulgar tarihi kitabı 1765’te basılmıştır bu eser Bulgar milliyetçiliğin yapı taşı olarak görünür bu eserde Paisli Bulgar tarihini ve kültürünü yüceltmiştir.

Bulgar Ortodoks kilisesinin kurulması

1820 yıllarında Bulgaristan kilise kurma çabalarına başladı Yunan bağımsızlığı ile Yunanistan balkanlarda etkinliklerini geliştirmek istiyordu Rahipler ve Yunan çeteleri Balkan halklarına baskı yapıyordu bunun karşı Bulgaristan’ın kilise kurma düşüncesi iyice ayyuka çıkmıştır.

Yunan rahipleri İstanbul’daki patrikhane atıyordu bu durumdan Osmanlı devletini sorumlu tutmuştu Bulgaristan.

Yunan Bulgar çekişmesi Türklerin yoğun yaşadığı alanlara kadar gelmiştir bu bölgeler batı Trakya ve Makedonya Bulgar Ekzarhlığı papazlar atamaya başladı bu durumdan patrikhane rahatsız olmuştur Osmanlı devletine atadıkları papazları geri çekme uyarısında bulunmuştur.

Bu dönemde Osmanlı patrikhane ve papazlardan arası açılan Bulgar halkları Rusya’nın Slav politikasını benimsemiştir ve Rusya ile gayet yakın temaslar kurmuştur.

1876 yılında nisan ayaklanması Bulgaristan tarihinde önemli bir ayaklanmadır Türkler öteki insanlar olarak görülmüştür Bulgar'lar tarafından 90lara kadar sürmüştür bu durum Bulgaristan birçok Türk köyü yakılıp yıkılmıştır 80-90 arası isimleri dahi değiştirilmiştir insanların Naim Süleymanoğlu bu duruma gayet sivil itaatsizlik örneği göstermiştir Bulgar'ların bir nevi 1876 yılından devam eden asilime ve ötekileştirme politikasına.

1876 yılında başlayan isyanlar bölgesel çeteler tarafından farklı bölgelerde isyanlara neden olmuştur.

Bu isyanların en önemlileri Batak ve Panagyurishte ‘de olan isyanlardır bu isyanları Osmanlı devleti başaralı bir şekilde bastırmıştır.

Bu olaylar batı medyasında gayet geniş kâplı bir yer almıştır Bulgar'lar bu vesile ile batıya yakınlaşmıştır.

Batak isyanını Bulgaristan halkı ve Bulgar tarih anlayışı katliam olarak nitelendirir Osmanlının yaptığı bir katliam olarak görürler ders kitaplarında öyle işlemişlerdir.

Ruslar bu olaylar karşısında sessiz kalmamıştır harekete geçmek için bir ateş bekleyen Ruslar balkanlardan asker toplayarak en çok Bulgaristan’dan asker alan Ruslar açıkça kendilerini ifade etmiştir Bulgaristan’da Rus güdümlü bir Bulgaristan devleti kurmak istediklerini.

93 harbinden galibiyetle çıkan Ruslar Osmanlı'yı ağır anlaşma imzalamak zorunda bırakmıştır bu anlaşmanın adı Ayastefanos’te temelleri atılan Bulgar prensliği Berlin anlaşmasıyla resmiyette dökülmüştür.