karanlık çağ, karanlık çağ nedir, karanlık çağın nedenleri

Karanlık Çağ

Dünya tarihçileri M.Ö. 8.12 yüzyıllarında dünyanın var olan bütün sisteminin çökmesini karanlık çağ olarak diye adlandırılır. Bu durumu gayet şaşkınlıkla karşılar tarihçiler, bunun sebebi ise 21. Yy’da dahi sebebini tam olarak bilinmemesi.

Sadece birkaç, mantıklı teoriler ve arkeolojik araştırmalar karşımıza çıkar. Karanlık çağda siyasi sistemler sadece yok olmadı, o döneme kadar dünyadaki bütün birikim yok oldu.

Yakın doğu, Anadolu ve Yunanistan’da var olan bütün devletler çökmüştü. Bu devletlerin yerine site devletleri dediğimiz küçük devletler geçti. Ünlü Yunan kent devletleri de bu dönemde ortaya çıkmıştı.

En ünlü Yunan kent devletleri ise herkesin bildiği üzere Sparta ve Atina devletleridir.

Bu devletler, temelini karanlık çağ ile attılar arkaik çağ dediğimiz çağlarda güçlendiler.

Yunanistan’da karanlık çağdan önce Miken uygarlığı imparatorluk şeklinde coğrafya hakimdi, tıpkı Anadolu’da Hitit Yakındoğu’da Asur Mısır devletleri olduğu gibi.

Tarihçiler Karanlık çağ nedenleri şu sebeplere bağlar;

1 Paralı askerlerin isyanı

2 Doğal felaketler

3 İç kargaşa

4 Dıştan gelen yağmacı kavimler

Bu bağlanan sebepler kesin değildir mantıklı birkaç teoriden ibarettir. Karanlık çağ istilacıların veya bir başka bir ismiyle Ege göçlerin Doğu Akdeniz Ege ve Yakın doğu gözdeleri olmuştur.

Karanlık çağ istilacıların veya bir başka bir ismiyle Ege göçlerin Doğu Akdeniz Ege ve Yakın doğu gözdeleri olmuştur.

Bu istilacılara birkaç devlet cılız tepkiler vermiştir örnek olarak; III. Ramses istilacılara karşı birtakım faaliyetlerde bulundu ve kısmen de başarılı olmuştur, ancak Amon rahiplerinin yaptığı suikast sonucunda ölmüştür ve Amon rahipleri teolojik bir devlet kurmuştur. Bu devlet dönemin şartları ve rahiplerin devlet yönetimi konusunda, yetersizliği nedeniyle cılız bir devlet olarak kalmıştır.

Hitit devleti de istilaya karşı koysa dahi iç karışıklar sonunu getirdi. İmparatorlukların sonu gelirken vasal devletlerin veya site devletlerin dönemi başlamıştı bu dönemde küçük devletler gayet gelişmiştir arkeolojik araştırmalara bakıldığı zaman.

Hitit imparatorluğu yıkılırken Anadolu’da yeni Hitit devleti kuruldu. Yakın doğu’da Yeni Asur, Yunanistan’da Atina ve Sparta kendini geliştirdi ve güçlendi.

Anadolu ve Yakın doğu’da geçmişten kalan kültür devam ettirildi ve üstüne katarak yeni bir kültür oluşturuldu.

Demir çağ Karanlık çağdan sonra meydana gelen bir çağdır. Demir Hititler ve diğer devletler tarafından bilinse dahi, pek tercih edilmeyen bir madendi.

Devletler, demiri sadece dekor olarak kullanıyorlardı. Demir yerine daha masraflı olan tuncu tercih ediyorlardı. Demir üretimi ve işlemesi daha kolay bir maden olarak bilinir ve Özelikle Mezopotamya’da bolca bulunurdu. Demir’in üretilmesinin asıl nedeni, karanlık çağda tunç üretecek kadar imkân bulunmaması devletleri ve toplumları demir işlemeye mecbur bıraktı. Bir zorunlu gelişim yazı da yaşandı, yazı bilinen bir şeydi ve her medeniyet farklı yazı türleri kullanıyorlardı. Örnek vermek gerekirse;

Mısırlılar hiyeroglif yazı sistemini tercih ediyordu, Mikenliler Linear A alfabesini tercih ediyordu.

Yakın doğu devletleri ise çivi yazısını, Fenike Devleti bilinen üzere ilk alfabeyi bulan devlettir. Bugün kullandığımız Latin alfabesinin kökeni olarak bilinir. Bu dönemde Fenikeliler kendi alfabelerini korudular çünkü ticaret yapmaya devam ediyorlardı, bu durum sonunda dünyadaki en yaygın alfabe Fenike alfabesi oldu.

 

Antik Yunan’da Karanlık Çağ

Mezopotamya, Anadolu, Mısır Karanlık çağ dönemini Yunanistan kıyasla daha çabuk atlattı, b0uralarda oturmuş bir kültür vardı. Yunanistan’da Miken uygarlığı daha yeni gelişen bir kültür olarak karşımıza çıkar ve bu gelişimin sonu gelmeden tarih sayfasına gömüldü.

Miken uygarlığı, başta mısır olmak üzere birçok Yakın doğu ve Anadolu devletleri ile ticaret yapıyordu. Sadece ticaret yapmıyordu kültürel etkileşimde bulunuyordu.

Bugün bir çoğumuzun hayranlıkla baktığı Yunan mitolojisi Yakın doğu ve Mısır mitolojisi uyarlaması olarak karşımıza çıkar aynı şekilde. Sanat eserlerinde bu durum görünür, Antik Yunan dediğimiz zaman sanatta aklımıza gelen Akropolis ve Athena Tapınağı Mısır heykelleri örnek alınarak yapılmıştır.

Athena tapınağı dönemin en prestijli sanat eseridir. Atina imparatorluğunun, hukuk reformcusu ve demokrasinin gelişimine büyük katkılar sağlayan Perikles’in arkadaşı Phidas yapmıştır ve günümüzün para birimi olarak 1 milyon dolar ettiği düşünülür.

Miken uygarlığı yıkıldıktan sonra, Karanlık çağ ve sonraları ünlü Yunan site devletleri ortaya çıkmaya başladı, bunların arasındaki en ünlü site devletleri Atina ve Sparta oldu.

Atina Pers savaşlarından sonra imparatorluk hüviyeti kazandı, Bunun en büyük nedeni ise öncelikle Maraton savaşı ve perslere karşı kazandıkları bir dizi savaş oldu.

 

Karanlık Çağda Antik Yunan’da Ekonomi ve Toplum

Karanlık çağdan önce Yunanistan’a her bakımdan Miken uygarlığı ev sahipliği yapıyordu. Bu durum ekonomi içinde geçerliydi, Miken ekonomisi saray ekonomisi olarak bilinir, saraylar etrafında dönen bir ekonomik sitemleri vardır. Karanlık çağ, Miken uygarlığının her şeyini yok ettiği gibi ekonomik sistemini de çökermişti.

Bu durum Miken uygarlığına özgü bir durum değil ege göçlerini yaşayan her devlet her bölge için geçerli bir durumdu.

Fenike ticaret imparatorluğu olarak bilinen koloniler şeklinde bir devletti yazı sistemlerini bu şekilde korudular, ancak yerleşik imparatorlukların yazı sistemi daha çok saray ve ekonomi de kullanılıyordu. Bu sistemler çökünce yerel alfabelerin pek bir değeri kalmadı. Tarihin tozlu sayfalarına karışmak zorunda kaldılar. Fenike alfabesi hariç Miken kültürü daha önce de bahsettiğimiz gibi yeni gelişen bir kültürdü gelişemeden yok olmuştu. Bu neden çağdaş devletlerinin yaptığı kültürel miras aktarımını kendinden sonraki devletlere yapamadılar.

Karanlık çağda bu kültürel aktarım yazının yok olmasıyla beraber sözlü olarak gerçekleşmiştir Mezopotamya, Anadolu ve Mısır gibi devletlerde buralarda başaralı oldu. Bunun en büyük nedeni bu coğrafyaların kültürleri ve devlet yapıları Miken uygarlığından çok daha gelişmişti.

Miken uygarlığından sonra gelişen site devletleri, başta Atina Sparta olmak üzere atalarını Miken ve dorlar sanıyorlardı. Modern arkeologların yaptığı araştırmalar sonucu Dorların yunanılar ile hiçbir ilgisi olmadığını kanıtlamıştır Arkeolojik kanıtlara tekrar baktığımız zaman, Miken uygarlığı zenginliği gözümüze çarpar. Saray ekonomisi çiftçilere ve hükümdarlara ciddi anlamda zenginlik sağlıyordu.

Miken uygarlığında bu sınıfa mensup kişiler taştan yapılmış kalelerde oturmuyorlardı. Büyük çiftçiler dışında popüler olan meslekler el sanatçıları ve tüccarlardı.

Karanlık çağdan sonra ufak çiftçiler çevresinde site devletleri kuruldu, bunlar taştan yapılmış evlerde oturuyorlardı ve az gıda az nüfusla hayatlarını südrüyorlardı.

Miken uygarlığın Sarayları ve el sanatları ünlüdür, öyle ki yeniden dağıtımcı ekonomilerinin adını saray ekonomisi olarak ifade ederiz. Saray çevresinde gelişmiştir bu ekonomi türü Miken uygarlığında.

 

Karanlık Çağdan Sonra Dünya

Karanlık çağ dünyada birçok değişime yol açtı, bu durum her değişim gibi başlarda sert geçti. Karanlık çağdan sonra tam olarak Antik çağ devri başladı demek mümkündür.

Antik çağ devri geçmişten mirasla birçok kurumu başarıyla oturttu din, toplum, ekonomi, ve en önemli olarak devlet sistemini başaralı bir şekilde düzene soktu Antik çağ devletleri.

Antik çağda imparatorluklar başladı, gerçek anlamda imparatorluklar bunun örneklerini vermek gerekirse;

Dünyanın bilinen en büyük imparatorluğu bu çağda dünya sahnesine çıkmıştır. Roma imparatorluğunun temelini Orta Asya halkı olan Etrüskler İtalya’da attı ve son roma imparatorluğu birinci dünya savaşıyla birlikte İstanbul’da son buldu .

Roma imparatorluğunun yanı sıra tarih sahnesine Antik çağda birçok İmparatorluğu görürüz.

Yakın doğu baz alırsak Yeni Asur, Sasani, Pers ve Selçuklular ortaya çıktı Fenikeliler ise Romanın tarihsel düşmanının temelini attı kuzey Afrika’da Kartaca imparatorluğu.

Yunanistan’da Pers savaşlarından sonra Atina imparatorluğu kuruldu ve bu imparatorluk Antik Çağ’ın sanat kültür başkenti oldu.

Atina imparatorluğundan sonra İskender Yunanistan’ı merkez alarak Helen imparatorluğunu kurdu bilinen bütün dünyayı aldı, doğu batı kültürünü tarihte ilk kez ve belki de tek olarak tam olarak birleştirdi.

Türkler iki Tane çok önemli İmparatorluk kurdu; birisi Yakın doğu merkezli olan Selçuklu İmparatorluğu.

İkincisi ise dünyanın Son imparatorluğu Anadolu ve Balkan merkezli olan, Osmanlı imparatorluğu Roma’dan aldığı Antik çağ İmparatorluk mirasını kusursuza yakın bir şekilde uyguladıktan sonra, Antik çağ İmparatorluk sistemi ve mirasını kendisiyle birlikte tarihin tozlu sayfasına gönderdi.